Yazar: pointteknoloji

Ashampoo PDF Pro 2

Ashampoo PDF Pro 2

Adobe Acrobat‘ın yıllardır sektördeki PDF egemenliği devam ederken, alternatif PDF görüntüleme ve düzenleme programları birbiri ardına boy gösteriyor. Acrobat‘ın PRO sürümünün oldukça pahalı sayılabilecek bir fiyata lisanslanmış olmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan bu PDF görüntüleme ve düzenleme programları daha makul fiyatlar sunarak çeşitliliği ve kullanımı arttırıyor. Ashampoo PDF Pro 2 de bu programlardan biri.

Ashampoo PDF Pro 2

Windows 7, Windows 8 ve Windows 10 işletim sistemleri ile uyumlu çalışabilen program Ashampoo şirketi tarafından üretilmiş. Türkçe dil desteği bulunan programda oldukça fazla ve işe yarar özellik bulunuyor. Adobe Acrobat‘ı yerinden edecek güce sahip olamasa da gerçekten de en iyi alternatiflerden biri konumunda.

Mevcut PDF dosyalarını açıp istediğiniz şekilde düzenleme şansına sahip olduğunuz gibi benzersiz PDF dokümanları da oluşturmanıza olanak sağlayan Ashampoo PDF Pro 2‘nin ilgi çekici özellikleri bulunuyor.

Ashampoo PDF Pro 2 Özellikleri
  • PDF oluşturma ve düzenlemenin yanında en iyi özelliklerden biri Etkileşimli Formlar oluşturma. Oluşturduğunuz iş başvurusu, anket gibi formlar her türlü PDF okuyucuda kolaylıkla yanıtlanabilir durumda.
  • İki PDF dosyasını aynı ekranda senkronize olarak kaydırabilmenize ve karşılaştırma yapabilmenize olanak tanıyor. Yani İngilizce ve Türkçe PDF’leri yan yana koyu çevirileri rahatlıkla kontrol edebilirsiniz.
  • Ashampoo PDF Pro 2‘de screenshot (ekran görüntüsü) alır gibi anlık PDF görüntüsü oluşturabiliyorsunuz.
  • Farklı PDF programlarında üretilmiş dosyaları kolayca düzenleyebilir, renk, yazı karakteri gibi değişimleri tek tıkla yapabilirsiniz. Bu özellik gerçekten büyük kolaylık sağlıyor çünkü oluşturulan PDF’teki yazı karakterleri her zaman uyumlu olmayabiliyor ve önünüze gelen metin bir dolu saçmalıkla kaplı olabiliyor.
  • PDF’ler için gerekli olan özelliklerden biri dönüşüm de Ashampoo PDF Pro 2‘de mevcut. PDF dosyalarınızı kolaylıkla başta Word ve Excel olmak üzere pek çok formata dönüştürebiliyorsunuz.
  • Ashampoo PDF Pro 2 dosyalarınızın güvenliğini de unutmamış! 128-bit AES Şifreleme ile korunan belgeler yaratmanıza olanak tanıyor.
  • Biçimlendirme, dönüştürme, ekleme, düzenleme gibi modüllerde kullanım kolaylığı sağlayabilmek adına ciddi değişiklikler yapılarak oldukça basit ve pratik hale getirilmiş.

Bu tip özelliklere sahip olan Ashampoo PDF Pro 2‘nin fiyatı da oldukça makul. Yıllık 439 TL fiyatla satılan lisanslı ürünle 3 kullanıcılık hakka sahip oluyorsunuz. Ama şunu da belirtelim, Ashampoo sık sık ciddi indirimler yapıyor ve bu indirimleri yakaladığınız takdirde PDF PRO 2‘yi 125 TL gibi bir fiyata almanız mümkün.

Android için VPN

Android için VPN Uygulamaları

VPN yani Virtual Private Network ya da tam Türkçe karşılığıyla Sanal Özel Ağ, günümüzde neredeyse hemen herkesin kullandığı bir sistem. İnternet ortamında gezinmenizi kolaylaştırırken, diğer yandan da özgürlüğünüzü katbekat arttırıyor.

Android için VPN Uygulamaları

Akıllı telefon ya da bilgisayarınıza yüklediğiniz bir program yardımıyla internet üzerinde yasaksız ve özgür dolaşabilmenizi sağlayan bu sistem ile ilgili olarak; merak edilenlerden en önemlisi Android için VPN Uygulamaları ya da En iyi Android VPN Uygulamaları. Sizin için listeledik.

Surfshark

Android için üretilmiş VPN yazılımlarının en iyilerinden biri. Fiyat – Performans açısından bakıldığında sundukları oldukça fazla. Öncelikle 7 / 24 destek alabiliyorsunuz. Reklam engelleme ve siteleri liste dışı bırakabilme özelliklerine sahip. Hızlı ve pratik olmasını sağlayan en önemli etken RAM üzerinden çalışıyor olması. Kişisel bilgilerinizin korunması açısından gerçekten de önemli bir yazılım. Lisans satın aldıysanız birden fazla cihaz üzerinde kullanım hakkına da erişiyorsunuz.

NordVPN

En hızlı çalışan VPN uygulamalarından biri de NordVPN. İnternet hızınızı hiçbir şekilde yavaşlatmadan size özgür ve rahat dolaşma imkanı sunuyor. LOG kayıtları tutmama, reklam engelleme, IP adresinizi gizleme gibi özelliklere sahip. Yıllık fiyatı yaklaşık 55$ civarında. Ama size kazandırdıkları bundan çok daha fazlası. Fiyat x Performans olarak bakıldığında yıllık olarak ödeyeceğiniz miktarın belki de 10 katını size kazandırıyor.

CyberGhost

Reklam engelleme, LOG kayıtları tutmama, IP adresi paylaşmama, bilgi saklamama gibi özelliklere sahip CyberGhost da listemize giren En iyi VPN uygulamalarından. 18 aylık süre için yaklaşık 50$ olarak ödediğiniz lisans ücreti ile 7 farklı cihazda CyberGhost‘unuzu kullanabiliyorsunuz. Önemli özelliklerinden biri de uluslararası canlı yayınlarda bile kesinti yaşamamanızı sağlayan alt yapısı. Kendine has standartlara sahip ve uzun süreli kullanımda ödediğiniz lisans ücretine defalarca kez katlıyor.

ExpressVPN

Fiyat açısından en yüksek ücrete sahip olan VPN olsa da size kazandırdıkları ile o lisans ücretinin karşılığını geri ödüyor diyebiliriz. Yıllık yaklaşık 100$ ücreti olan ExpressVPN RAM üzerinden çalıştığı için hiçbir kişisel ya da donanımsal bilginiz depolanamıyor. Uygulamayı kapattığınız andan itibaren o oturumda yapmış olduğunuz her şey tamamen siliniyor. Oldukça güvenli olmasının yanı sıra size büyük bir özgürlük sağlıyor.

Google Meet

Google Meet

Pandemi döneminin iş ve iletişim alanına getirdiği zorluklardan en büyüğü hiç şüphesiz yüz yüze görüşememe üzerine kuruluydu. Bu dönemde konuyla ilgili çözüm olmak adına çıkan pek çok video konferans uygulaması olmakla birlikte öncesinde de farklı özelliklere sahip uygulamalar bulunuyordu. Google‘ın çalışmalarını uzun süredir devam ettirdiği ve son evrilmiş hali ile Google Meet adını alan uygulama da bu eski uygulamalardan biri. Eski olarak tanımladığımıza bakmayın, hemen her türlü yeniliğe sahip bir uygulama Google Meet.

Google Meet

Windows, MacOS, Android ve iOS işletim sistemleri ile son derece uyumlu ve mükemmel diye tabir edebileceğimiz şekilde çalışan Meet, 2017 yılından bu yana hayatımızda. Aynı anda 250 kişilik video konferanslar düzenleyebildiğiniz uygulamada işe yarar başka pek çok özellik de bulunuyor. Google, temelde hemen her uygulamasını Ücretsiz ve Ücretli olarak iki farklı türde kullanabilme seçeneği sunuyor. Bu Meet için de geçerli. Ücretli paket size gerçekten büyük avantajlar sağlıyor. Fiyatı ise aylık kullanıcı başına 8$. Bireysel kullanıcı iseniz bu fiyat size biraz fazla gelebilir. Ama dünyanın pek çok yerinde çalışana sahip olan firmaların düzenleyecekleri toplantı maliyetlerinin çok çok altında bir maliyet oluşturduğu için de firmalar tarafından tercih ediliyor.

Google Meet‘in özelliklerine bakacak olursak;

  • Ücretsiz kullanıcı iseniz 100 kişiye kadar video konferans görüşmesi yapabiliyorsunuz. Ücretli kullanıcılardansanız da bu sayı 250 kişiye çıkıyor.
  • Bu video konferans ya da toplantılar 24 saat süreyle aralıksız yapılabiliyor.
  • Uygulamanın ekran paylaşma özelliği olduğu için toplantı sırasında sunum yapabilme şansı yaratıyor.
  • Meet’i satın alan kullanıcılar anket düzenleyebildikleri gibi raporlama modülünü de kullanabiliyorlar.
  • Ücretli kullanıcı iseniz Google size hem ek Drive alanı sunuyor, hem de yaptığınız görüşme ya da toplantıları Google Drive‘a kaydetme şansı tanıyor.
  • Güvenlik açısından bakıldığında ücretli ya a ücretsiz olmanıza bakılmaksızın Google Meet size 2 adımlı doğrulama güvenliği sağlıyor.
  • Ücretli paketi kullananların en büyük avantajlarından biri de 7 / 24 destek alabilmeleri.

Bunun yanında uygulamayı akıllı telefonunuzdan kullanabileceğiniz gibi internet tarayıcınız üzerinden de kullanabiliyorsunuz. Windows için Meet’in bir yazılımı olmamakla birlikte Browser üzerinden rahatlıkla çalıştırabiliyorsunuz. Mac kullanıcıları için ise uygulamanın bilgisayara yüklenmesi gerekiyor. Android ve iOS kullanıcıları da Meet uygulamasını Store’dan indirip kullanabiliyorlar.

Google Messages

Google Messages ile Bilgisayardan SMS Gönderme

WhatsApp Web’in kolaylığına alıştıysanız eğer Google Messages‘in sağladığı avantajları da fazlasıyla beğeneceksiniz demektir. Yazılımların her geçen gün gelişerek daha faydalı hale gelmesinin üst noktalarından biri bu uygulama. Ama ücretiz olmadığını belirtelim. Aslında şöyle; Google Messages ücretsiz ama kullandığınız SMS‘ler sizin paketinizden düşüyor.

Google Messages

Tabi bunu yapabilmek için öncelikle telefonunuzda Google Messages uygulamasının kurulu olması gerekiyor. Daha sonrası oldukça kolay ve pratik. Birkaç ufak tefek ayar ve bilgisayarınızdan SMS gönderebilir duruma geliyorsunuz. Adımları şu şekilde sıralayalım;

  • Android telefonunuzdan Play Store uygulamasına giriyoruz.
  • Play Store’da Google Messages uygulamasını bulup telefonumuza yüklüyoruz.
  • Yüklenen uygulamayı açıyoruz. İlk açılışta Varsayılan Uygulama olsun mu diye bir seçenek çıkacak, ona Evet diyoruz.
  • Google Messages‘ı aktive ettikten sonra SMS uygulamanız bu olacak ve bütün mesajlarınızın Messages uygulamasına aktarıldığını göreceksiniz.
  • Telefonumuzdaki Messages uygulamasında da Menü seçeneğinden Mesajlar Web’e tıklıyoruz.
  • Ardından bilgisayarımızda https://messages.google.com/web/authentication adresine gidiyoruz.
  • Bu adreste karşımıza çıkan QR kodu telefonumuzdaki uygulamadan taratıyoruz. Hepsi bu.

Mesajlaşmalarınızı daha rahat ve yanlış yapmadan kullanabilirsiniz artık. Ama daha önce de belirttiğimiz gibi,  Messages uygulaması WhatsApp gibi ücretsiz bir mesajlaşma servisi değil. Sizin SMS paketinizde bulunan SMS‘leri kullanarak mesaj gönderiyor. Yani aslında işinizi kolaylaştırıyor.

Bir yandan da uzun süredir SMS‘lerin pek kullanılmadığı, SMS paketlerimizin neredeyse %99 dolu halde bir sonraki aya geçtiğimiz de bir gerçek. SMS‘leri harcamanın, insanlarla iletişim kurmanın daha keyifli yolu olan Messages’ı en azından bir kere denemeniz, vazgeçemeyeceğiniz bir uygulamaya sahip olmanızın garantisi.

Unutmadan, eğer mesajlarınızın güvenliğini önemsiyorsanız ya da daha açık olursak herkes tarafından okunmaması gereken SMS mesajlarınız varsa dikkat etmeniz gereken bir iki ufak nokta bulunuyor. Öncelikle bilgisayarınızda Messages açıkken bilgisayarınızı boş bırakmayın. 🙂 Diğer önemli bir nokta olarak mutlaka bir anti virüs programı çalışır durumda olmalı. Her ne kadar Google, Messages konusunda güvenlik önlemlerini had safhada tutuyor olsa da bilgisayarınızın ele geçirilmesi Google’ın bütün önlemlerini ekarte eder. Son olarak da Messages ile işiniz bittiğinde, bilgisayardan kalkmadan hemen önce uygulamadan güvenli şekilde çıkın.

 

Sabit Diskin Sağlığı Nasıl Kontrol Edilir

Sabit Diskin Sağlığı Nasıl Kontrol Edilir?

Bilgisayarınızda ciddi yavaşlamalar, daha açılırken kapanmalar, açılış süresinin uzun olması, açıldıktan sonra dosyaları bulamama, bulunan dosyaları açamama gibi; bir sürü sorunla uğraşmaya başladıysanız eğer Hard Disk’inizde sorunlar başlamış ve kendisine veda etme zamanınız gelmiş demektir. Çoğunlukla mekanik ve hareketli parçalardan oluşan HDD’ler zamanla eskime ve aşınma yaşıyor. Bu durumun doğal sonucu olarak da veri kaybından hiç çalışamaz hale gelmesine kadar pek çok sorunla karşı karşı kalabiliyorsunuz.

Sabit Diskin Sağlığı Nasıl Kontrol Edilir?

SSD’lerin dijital dünyamıza girmesinden bu yana bu işler için fazla vakit ayırmaya gerek kalmadı ama eğer siz de hala pek çok insan gibi HDD kullanıyorsanız dikkat etmeniz gereken şeyler var demektir. Teknolojisi açısından SSD ve HDD’ler birbirlerinden çok farklıdır. Bunu daha önceki başka bir yazımızda incelemiştik. Şu an itibariyle SSD’lerin daha uzun ömürlü ve HDD’lere oranla daha az sorunlu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle fırsatınız varsa SSD’ye geçin önerisinde bulunalım.

S.M.A.R.T.

Peki Hard Disk’imizin sağlığını nasıl kontrol ediyoruz? Aslında çok basit. Başlıkta da gördüğünüz gibi akıllı manasına gelen S.M.A.R.T. teknolojisi bize bu konuda yardımcı oluyor. Sürücüleri çoğu Self-Monitoring, Analysis, and Reporting Technology (Kendi Kendini İzleme, Analiz ve Raporlama Teknolojisi) yani S.M.A.R.T. ile çalışır. Bir diskin arızasını belirlemek için farklı sürücü niteliklerini takip eder. Hard Diskinizin ne durumda olduğunu S.M.A.R.T. ile kolaylıkla öğrenebilirsiniz.

Bunun için öncelikle Windows + R tuşlarına basarak Çalıştır penceresini açıyoruz. Penceredeki alana cmd yazıp enter tuşuna basıyoruz. Böylelikle Komut İstemi penceresi açılıyor. Siyah olan bu pencerede açılan dosya yolunun devamına wmic diskdrive get model,status komutunu yazıp enter’a basıyoruz.

Çıkan sonuç hard diskimizin sağlığının ne durumda olduğunu bize gösteriyor. Sürücü adının yanında OK’i görürseniz hard diskinizde herhangi bir sorun yok demektir. Ama OK yerine Pred Fail yazıyorsa hard diskinizi yedeklemeyi ve yeni bir hard diske geçiş yapmayı düşünmelisiniz.

Pred Fail hatasını aldıktan sonra diskinizden kurtarabildiğiniz kadar veriyi kurtarın. Yani başka bir hard disk’e yada bulut tabanlı bir yedekleme alanına diskinizi kopyalayın. Çünkü Pred Fail hatası aldıktan sonra diskiniz kurtulması pek mümkün olmayan bir duruma doğru yol alıyor demektir.

Bilgisayar Nasıl Hızlı Kapanır

Bilgisayar Nasıl Hızlı Kapanır?

Günümüzde zaman pek çok açıdan ve hemen hepimiz için oldukça fazla önemli. Hız hayatımızın her alanına işlemiş durumda. Bazen telefonda numara ararken bile yaşanan ufak gecikmelerde sinirimizin tepemize çıktığı da oluyor. Bir de bunu sürekli kullandığınız bilgisayarınızda yaşadığınızı düşünün! Windows, yüklenen programlar, yapılmayan bakımlar, önemsenmeyen temizlik aşamalı yüzünden bu sorunu bize sıklıkla yaşatıyor. Peki çözüm ne? Yazımızda ufak tefek önerilerle Bilgisayar Nasıl Hızlı Kapanır sorusuna cevap bulmaya çalıştık.

Bilgisayar Nasıl Hızlı Kapanır?

Eğer donanımsal bir sorununuz yoksa Windows normal şartlar altında oldukça hızlı kapanmalıdır. Ama yukarıda saydıklarımıza dikkat etmiyorsanız sizi rahatsız edecek denli yavaş kapanmaya başlar.

ClearPageFileAtShutdown

Adından da anlaşılacağı üzere bu değer kapanışta Windows’un sayfa dosyasını temizlenmesini sağlıyor. Bunu ekarte ederseniz kapanış süreniz daha da kısalır. Öncelikle Windows + R tuşlarına basıp regedit yazarak enter tuşuna basıyoruz. Açılan pencere Kayıt Defteri Düzenleyicisi. Burada oynamalar yaparken dikkatli olmak gerekir. Yanlış bir şey yaptığınızda başınıza büyük sorunlar da açılabilir. Öncelikle regedit’i yedeklememiz gerekiyor. Üstteki menüden Dosya’ya ve sonra da Ver’e tıklayarak regedit’imizi yedekliyoruz.

Ardından HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Control\Session Manager\Memory Management yolunu takip ederek ClearPageFileAtShutdown satırını buluyoruz. Satırın sağında Data ya da Veri olarak geçen sütunda verilen değer “0x00000001 (1)” ise sayfa dosyası temizleniyor demektir. “0x00000000 (0)” değerini görüyorsanız da herhangi bir şey yapmanıza gerek yoktur. Eğer değeriniz bahsettiğimiz gibi 1 ise ClearPageFileAtShutdown satırına çift tıklayıp Değer Verisi ya da Value Data değerini 0 yapın. Bilgisayarınız daha hızlı kapanmaya başlayacaktır.

WaitToKillServiceTimeout

Temel olarak siz Windows’u kapat komutu verdikten sonra Windows hemen kapanmaz. Önce açık uygulamalara ve arka plan hizmetlerine sistem kapanıyor uyarısı gönderir. Uyarıya istinaden de program ve hizmetlerin kaydedilecek dosyaları kaydetmesini yaklaşık 5 saniye kadar bekler. Ardından da kapanır.

Bu bekleme süresini WaitToKillServiceTimeout değeri sağlar. Ama bazı uygulamalar daha yüklenirken bu değeri arttırır ve bilgisayarınızın geç kapanmasını sağlar.

Bu değeri kontrol için Windows + R tuşlarına basıp regedit yazıp Kayıt Defteri Düzenleyicisini çalıştırıyoruz. HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Control yolunu takip ederek WaitToKillServiceTimeout satırını buluyoruz. Satırın devamında Data ya da Veri olarak adlandırılan sütundaki değer 5000 ise (yani 5 saniye) Windows’unuzun kapanış süresi normal demektir. Ama değer 5000’den yüksekse kapanmayı geciktiren uygulamalar var manasına gelir.

Bu uygulamaları bulmak için Başlat düğmesine sağ tık yapıp Olay Görüntüleyicisi’ni çalıştırıyoruz. Uygulama ve Hizmet Günlükleri\Microsoft\Windows\Diagnostics-Performance\ yolunu takip ederek Çalışıyor’a sağ tık yapıp Geçerli Günlüğü Filtrele seçeneğine basıyoruz. Açılan pencerede Olay Kimlikleri alanına 203 yazıp Tamam’a tıklıyoruz. Bu bize sadece kapatmayı geciktiren yazılımları gösterecek şekilde günlüğün filtrelenmiş halini verecektir.

Çıkan satırlara tek tek tıklayıp alttaki Genel sekmesinde bulunan Dosya Adı kısmından hangi program olduğuna bakabilirsiniz. Adını bilmediğiniz, emin olmadığınız programları mutlaka araştırıp bulun ve emin olduktan sonra kaldırın.

Pisi Linux

Pisi Linux İşletim Sistemi

Dünkü yazımızda ülkemizin ilk işletim sistemi olan Pardus‘u anlatmıştık. Pardus’un yenilenme dönemine girdiğinde Linux’tan vazgeçip Debian’a geçtiğini ve Linux’ta kalan kısmın da Pisi Linux olarak devam ettiğini belirtmiştik. Bugünkü yazımızda da Pisi Linux’u konu alalım istedik. Çünkü TÜBİTAK tarafından geliştirilen Pardus’un yanında daha basit gibi dursa da tam anlamıyla cesaret isteyen bir durumun sonucu bu işletim sistemi.

Pisi Linux İşletim Sistemi

Öyle ya da böyle Pardus’un arkasına aldığı destek gerçekten büyük bir destekken Pisi Linux sadece gönüllülük esasıyla devam ediyor. Son kullanıcı odaklı bir işletim sistemi olmasının yanında kullanıcılarına daha basit ama verimli, olabildiğince özgür bir Linux deneyimi yaşatır.

Pardus’tan devraldığı projelerini geliştirerek yeni ve farklı projelerin ortaya çıkmasını sağlamaya çalışan bir anlayışa sahip olması ayrı bir değerlidir. Sunucu ya da kurumsal sürümleri olmadığı gibi şimdilik sadece x64’ü desteklemektedir. Ama son kullanıcı odaklı bir işletim sistemi için de bu yeterli zaten.

Pardus’tan devraldığı projeler içerisinde Çomar, Pisi, Paket Yöneticisi, Yalı, Kaptan, Müdür gibi işlevsel projeler bulunuyor.

ÇOMAR (COnfiguration MAnageR): Temelde bir yapılandırma yöneticisidir. Sistemin doğru çalışması için gerekli olan ayarların kendiliğinde yapılmasını sağlayan ama bu arada da kendine göre değiştirme mantığıyla kullanıcıya büyük haklar tanıyan bir yazılımdır.

PİSİ (Packages Installed Successfully as Intend): Paket yönetim sistemidir ve PYTHON dilinde yazılmıştır. Paket oluşturma, kurma, kaldırma, yükseltme gibi işlevleri yerine getiriyor.

PAKET YÖNETİCİSİ: PİSİ paketlerinin tek tıklamayla kurulup, güncellenip, istenildiği anda yine tek tıkla kaldırılmasını sağlayan yazılımdır ve PYTHON ile yazılmıştır.

YALI (Yet Another Linux Installer): Linux’un kurulmasını sağlayan yazılımın adıdır ve geliştirme çalışmaları hala devam etmektedir.

KAPTAN: Basit anlamıyla bir ayar sihirbazıdır. Masaüstünü rahat kullanabilmek için ayarları kendinize göre şekillendirmenizi sağlar.

MÜDÜR: Hemen hiç görmediğimiz ama işletim sisteminin daha hızlı açılmasını, daha esnek ve kolay bakım yapılabilecek hale gelmesini sağlayan yazılımdır. Bilgisayarınız açılırken çalışmaya başlar ve masaüstü ekranı gelene kadar yapılması gereken her şeyi Müdür yapar.

Bu arada belirtmeden geçmeyelim. Ana dilimizi doğru ve verimli kullanmaya inandığı için Pisi Linux, Türkçe paketlerle ilerlemeyi Türkçe dil desteği olmayan paketleri de Türkçe’ye çevirmeyi düstur olarak benimsemiştir.

Pardus

Pardus İşletim Sistemi

Pardus ülkemizde geliştirilen ilk işletim sistemidir. Fikir olarak 2003 yılında planlanmaya başlanmış ve ilk kararlı sürümü 27 Aralık 2005 tarihinde yayınlanmıştır. Adını Panthera Pardus Tulliana yani Anadolu Parsı’ndan alan işletim sistemi ilk sürümünden beri kendine özgü projelerle geliştirilmiştir.

Pardus İşletim Sistemi

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, Tübitak tarafından ulusal bir işletim sistemi geliştirmenin gerekli olduğu sonucuna varılarak ortaya çıkan Pardus için; dünyada benzer uygulamalar, ulusal bir dağıtımın gerekliliği, yazılım sektörünün mevcut durumu ve eğilimleri araştırılırken; ülkenin bilgi teknolojisi alanındaki insan kaynağı, rekabet unsurları ve yerel yazılım sektörünün kabiliyetleri incelendi.

Projenin teknik alt yapısının oluşturulmaya başlanması 2004 yılında oldu. Ülkemizin hemen her yerinden, alanında uzman kişiler belirlendi ve projeye katılmaları sağlandı. Ulusal işletim sistemi Pardus’un geliştirimesi konusunda yapılan araştırmaların sonucunda Linux tabanlı olmasına karar verildi. 2011 yılının sonunda başlayan Tübitak’taki yeniden yapılanma sürecine kadar Linux tabanı kullanıldı. Yapılan değişiklikler ve süreç uzun sürmüştü. 2013 yılında yayınlanan Pardus 2013 bu yapılanmanın sonrasında ortaya çıkan yeni işletim sistemi sürümüydü. Bu sistemle birlikte Linux tabanı de terk edilmiş, yerine Debian kullanılmaya başlanmıştı.

Yeniden yapılanmaya kadar Pardus için işlevsel ve kullanışlı pek çok yazılım da geliştirildi. Paket yönetim sistemi Pisi, yapılandırma yöneticisi Çomar, kurulum aracı Yalı, açılış sistemi Müdür, ilk ayar sihirbazı Kaptan bunlardan en bilinenleri. Debian’a geçilmesiyle birlikte terk edilen bu projeler gönüllüler tarafından yürütülen Pisi Linux projesi kapsamında sürdürülmektedir.

Günümüzde Pardu s 19.5 XFCE (64-bit), Pardu s 19.5 GNOME (64-bit), Pardu s 19.5 Sunucu (64-bit), Pardus ETAP 5.2 (64-bit) ve Pardus 19.3 ARM64 (AARCH64)’yi buradan indirebilirsiniz.

Pardus projesi kapsamında bütünleşik siber güvenlik sistemi olarak geliştirilen Ahtapot, kimlik yönetim sistemi Engerek, etkileşimli tahta ara yüz projesi Etap ve büyük ve orta ölçekli kurum ya da kuruluşların tüm sistemi tek bir noktadan yönetmelerini sağlayan merkezi yönetim sistemi Liderahenk de kullanılabilir durumdadır.

Açık kaynak kodlu olması açısından geliştirilebilir bir yapıya sahip olan Pard us, kararlı sürümlerle yoluna devam ediyor. Sürüm Yönetimi Takvimi’ne göre ana sürüm 19’un 01/05/2023 tarihine kadar uzun süreli desteği sürecek. Ana sürüm 21 ise 01/05/2025 tarihine kadar aynı desteği alacak.

 

Bios güncelleme

Bios Güncelleme

Bios güncelleme nedir? nasıl yapılır? sorusu sıkça sorulmaktadır. BİOS güncellemesinden önce BİOS nedir? BİOS’a nasıl girilir? sorularının cevabını bilmek gerekir. Yazımız içerisinde ve verdiğimiz linklerde bu soruların cevabını bulacaksınız. Bu yazımızda BİOS güncellemenin gerekliliğinden, risklerinden ve nasıl yapılacağından bahsedeceğiz.

BIOS Nedir?

BIOS (Basip Input Output System) anlamına gelmektedir. Sistem ve donanım arasında bağlantı kuran, EPROM adı verilen ROM bellek üzerinde yer alan bir tür yazılımdır. BIOS Bilgisayar açıldıktan sonra işlemciye tüm donanımları sırasıyla tanıtmaktadır. Donanımların voltaj düzeylerini ayarlayıp ve frekans ayarlarını yapmaktadır. RAM ve ekran kartı gibi donanımları başlangıçta test etmektedir. Harddisk haricinde farklı bir sürücü ile sistemi başlatmamıza imkan tanır. Bunların haricinde sistem ve donanımla alakalı birçok ayar yapmak mümkündür.

BIOS yazılımına ulaşmak için her bilgisayarda farklı bir tuşa basmak gerekebilir. Üreticiler genellike “F10”, “F2”, “DEL” tuşlarını atamaktadır. daha detaylı anlatım için: Bilgisayarda BIOS’a Nasıl Girilir? başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

Bios Güncelleme Neden Yapılır?

Anakartın diğer sistem bileşenleri ile daha uyumlu çalışması ve meydana gelen sorunların kaldırılması için bios güncelleme yapılır. Üretici firmalar hataların giderilmesi, performans artışı vb. nedenlerden dolayı düzenli olarak bios güncellemeleri yayınlarlar. Özellikle son dönemlerde kullanıcılar performans artışı için bios güncellemelerini takip etmektedirler. Bios güncelleme faydaları, herhangi bir yazılımın güncelleme almasından farksızdır. Hatalar giderilir, sistem/yazılım daha stabilize hale gelir ve performans artışı sağlanır.

BIOS Güncellemesi Riskli mi? Verileri Siler Mi?

BIOS, ana karttaki bir çipin içerisinde yer alan yazılımdır. Bu yazılımın güncellemeler dışında değişikliğe uğramaması gerekir. Oldukça önemli bir işlem olduğundan elbette risklidir. Özellikle güncelleme esnasında elektrik kesintisi yaşandığı takdirde ana kartın kullanılamaz hale geldiği bilinen bir gerçek. Bulunduğunuz yerde elektrik kesintisinin en az yaşandığı saatlerde güncelleme yapmanız önerilir.

BIOS güncellemesi esnasında işletim sistemi veya kişisel dosyalar ile alakalı herhangi bir değişiklik yapılmaz. Yani bios güncelleme sonrasında verileriniz silinmez. Ancak güncelleme dışında BIOS ekranından yapacağınız hatalı bir değişiklik sonrasında verileriniz tehlikeye girebilir. Bu nedenle mutlaka bios güncellemesi yapmadan önce verilerinizi yedekleyin.

BIOS Güncellemesi Nasıl Yapılır?

Öncelikle tam olarak ana kartınızın modelini öğrenin.

Ana kartınızın modeline göre son BIOS güncellemesini resmi sitesinden indirin. İndirdiğiniz sitenin üretici sitesi olduğundan emin olun. Üretici dışında BIOS güncellemesi sunan herhangi bir siteden indirme işlemi yapmayın. Anakart modelinin tam ismini bulduktan sonra BIOS güncellemesini bulması ve indirmesi oldukça basit.

Güncellemeyi indirdikten sonra .rar dosyasının içerisindeki dosyaları bir USB içerisine aktarın. Daha sonra bilgisayarınızı yeniden başlatın ve BIOS ekranına girin.

BIOS ekranları ana kartlara göre değişiklik gösterebilmekte. Genellikle bahsettiğimiz adımlar izlenmektedir. BIOS ekranına girdikten sonra Boot menüsünde yer alan “Advanced” kısmına girin. Daha sonra Start Easy Flash moduna girin. Bu kısımda taktığınız USB’yi seçip, aktif ettikten sonra bios güncelleme işlemi başlatılır.

Bazı üreticiler direkt Windows üzerinden güncelleme yapılmasına imkan tanımakta. Eğer indirdiğiniz dosya ile birlikte Windows üzerinden güncelleme yapmanız için bir programda indirildiyse bu kolaylıktan yararlanın.

Basit bir güncelleme işlemi için hatalarla boğuşmak istemezsiniz. Bu nedenle anakart modelinizi Youtube veya Google’da aratarak rehber video/içerik arayın. Bu şekilde sizden önce anakart güncellemesi yapanlardan öğrenerek daha rahat bir şekilde güncelleme yapabilirsiniz.

Unutmayın, bios güncelleme işlemi sırasında elektrik kesintisi olması veya bilgisayarın kapatılması anakartı çalışmaz hale getirebilir. Eğer bios güncellemesine ihtiyacınız olup olmadığından emin değilseniz yapılması tavsiye edilmemektedir.

iCloud Drive

iCloud Drive

Apple şirketinin kendine ait donanım ve yazılım ara yüzleri ile harika bir performansı vardır. Ancak muhtemelen bildiğiniz gibi, bulut depolama, fotoğraf yönetimi ve hatta müzik sosyal ağları söz konusu olduğunda geçmişte biraz sorunlarla kaşrşılaştı.

Apple iCloud Drive, dosyalarınızı rahatlıkla yönetmek için size ekstra depolama alanı sağlamaktadır. İCloud Drive ile dosyalarınızı Apple’ın bulut depolama hizmeti olan iCloud’da saklayabilirsiniz. Daha sonra dosyalarınıza icloud.com web sitesinden veya iOS aygıtınız, iPadOS aygıtınız ve Mac’inizdeki dosyalar uygulamasından da erişiminizi sağlayabilirsiniz.Windows bilgisayarda iCloud Drive’a bile erişebilirsiniz.

Apple iCloud Drive Nedir?

Apple iCloud Drive, Apple’ın 2011 yılında başlatılan bulut depolama hizmeti olan iCloud’un bir parçasıdır. Belge, müzik, Fotoğraf, video ve uygulama verilerini iCloud’a kaydetmenizi sağlar. Tüm dosyalarınızı tek bir yerde depolamanıza izin vermekle kalmaz, aynı zamanda tüm dosyalarınıza ve verilerinize iOS cihazınızdan, Mac’inizden ve Windows PC’nizden erişmenizi ve ardından bu dosya ve klasörleri tüm cihazlarınızda güncel tutmanızı sağlar.

Yeni dosya ve klasörler oluşturmanızı sağlayan iCloud, ayrıca aynı dosyayı birden fazla uygulamada çalışmanıza imkân verir. iCloud Drive, iCloud.com ile de çalışır. Apple, iCloud Drive’ı sürekli olarak yeni özelliklerle güncelliyor. Örneğin, yeni gelen güncelleme iOS 13,4 ile iCloud Dri ve klasör paylaşımını tanıttı. Bir klasörü bir kez paylaşmanıza ve herkesin içeriği ve değişiklikleri gerçek zamanlı olarak görmesini sağlayan Dropbox benzeri bir özellik getirmiştir.

Apple İcloud Drive Nasıl Çalışır?

İOS için Apple’ın Dosyalar uygulaması, kullandığınız cihazdaki tüm dosyaları ve Apple iCloud Drive da dâhil olmak üzere diğer bulut hizmetleri ve uygulamalarındaki dosyaları saklar. Dosyalarınıza erişmek için Dosyalar uygulamasını açın ve aradığınız dosyanın konumunu seçin. Dosya uygulamasını düzenlemek kolaydır ve bir cihazda değişiklik yaptığınızda, düzenlemeleriniz iCloud Drive sayesinde her cihazda otomatik olarak güncellenir. Sahip olduğunuz klasörleri yeniden adlandırabilir ve iCloud Drive dosyalarını klasörler arasında kaydedip taşıyabilirsiniz.

iCloud Drive’a Windows 10 veya daha yeni bir sürümle PC’nizden erişmek için Windows için iCloud uygulamasına ihtiyacınız vardır. iCloud Drive klasörü oluşturur ve İCloud ‘da sakladığınız tüm belgeler otomatik olarak iCloud Drive adlı klasöre iner. PC’nizde oluşturduğunuz ve bu klasöre kaydettiğiniz dosyalar otomatik olarak diğer cihazlarınızda da görünür. Bilgisayarınızdaki tüm fotoğraflarınız ve yer işaretleriniz de Apple cihazlarınızda otomatik olarak güncellenecektir.

iCloud Drive’a webden erişmek için iCloud. com’a gidin. Ardından oturum açın ve iCloud Drive’ı seçin. Daha sonra tüm klasörlerinizi görebilir ve yeni klasörler oluşturabilir, dosya yükleyebilir, dosya indirebilir, dosya silebilir, dosya paylaşabilirsiniz.